DÜNYA DİLLERİNİN TÜRK DİLİNE ETKİSİ:
Toplumlar ve kültürler arasındaki ilişkiler, dillerin birbirini etkilemesinde daima belirleyici olmuştur.
Yeryüzünde dillerin oluşumundan bu yana diller arasında bir etkileşim söz konusudur.
Bir arada yaşayan veya uzak yakın komşuluk ilişkisi içerisinde bulunan toplumların en eski dönemlerden bu yana aralarında kurdukları ilişkiler sonucunda birbirini etkiledikleri bilinmektedir.
İnsanoğlunun var oluşundan başlayıp avcılık-toplayıcılık, tarımcılık aşamalarında kurdukları ilişkilerle dilleri de etkilenmeye başlamıştır. Ticari ilişkiler, savaşlar, barışlar, buluşlar, felaketler kısacası yeryüzünde yaşanan her olay, dillerin birbirini etkilemesi de pay sahibi olmuştur.
Bir inanca girme, bir uygarlık dairesine katılma da dillerin etkilenmesinde bir başka etkendir.
DÜNDEN BUGÜNE YABANCI DİLLERİN ETKİSİ:
Eski Türkçe Döneminde Yabancı Dillerin Etkisi
Budizm, Maniheizm, Nasturilik gibi çeşitli inançları benimseyen Uygurların söz varlığında Çinceden,Soğdca dan,Sanskritçeden ,Toharca gibi çeşitli dillerden alıntılarla yabancı sözlerin oranında ve kullanım sıklığında Göktürkçeye göre artış görülür.
Orhon Yazıtlarında yabancı kökenli sözcüklerin oranı %1’in altında iken Uygur metinlerinde %2 ile %5 arasında değiştiğini, kimi yerlerde %12’ye kadar yükseldiğini belirtir. Türklerin İslam dinine girmesiyle birlikte bu kez de Arapça, Farsça sözcükler Karahanlı dönemi eserlerinden itibaren Türk yazı dillerinde görülmeye başlanır.
BATI DİLLERİNİN ETKİSİ
Tanzimat Fermanı ile birlikte Batı’ya yöneliş, Türkçenin söz varlığında bu kez de Fransızcanın etkisini başlatmıştır.
Önceleri denizcilik, ticaret gibi belirli alanlardaki İtalyanca acente, banka, bono, borda, iskele, güverte vb. sözcüklerle başlayan Batı dillerinden alıntılar Fransızca ile ilişkiler sonucunda artmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anglosakson kültürün egemenlik alanının artmasıyla birlikte İngilizce pek çok dili etkilediği gibi Türkçeyi de etkilemeye başlamıştır.
Gündelik hayatta, sağlık bilimlerinde, ticarette, sporda, bilişimde, müzikte ve çeşitli alanlarda kullanılan İngilizce kökenli sözcükler, Türkçenin söz varlığını olumsuz bir biçimde etkilemektedir.
Türkçeye yabancı dillerden geçen kelimeler:
İngilizce olarak geçen kelimeler.
“Bütün kelimeleri yazmadım çünkü 100 den fazla kelime var”
Link = Link,Bağlantı,
Jeneration= Jenerasyon, Kuşak,Nesil
Objective = Tarafsız,Nesnel
Document = Döküman,Belge
Version = Versiyon,Sürüm,
İmitation =İmitasyon,Taklit
Eliminate = Elimine etme,Yok etme
İmpose = Empoze etme,Dayatma
Partner = Partner,Arkadaş,Eş
To revize = Rezerve etme,Gözden geçirme.
(Almanca olarak geçen kelimeler.)
Akordeon = Akordiyon.
Akupunktur = Akupunktur.
Bier = Bira.
Dikta = Diktatör.
Diesel = Dizel Motor.
Fahrenhayt = Fahrenheit
(Aslında bunlar sadece ingilizcede ve almancada çok sık karşılaştığımız kelimelerdir ve sadece ingilizcede 100 den fazla olduklarını düşünürsek bunların hepsini tek tek belirtmek mantıksız.)
Yabancı Sözcükler Dilimize Nasıl Giriyor.
İnsan yaratılış gereği sosyal bir canlıdır. Dillerin doğuşu da insanların iletişim ihtiyacından doğmuştur. İnsanlık tarihi kadar eski olan dil milletler ve coğrafyalara göre farklılık göstermiştir. Ancak ne kadar farklı olsalar da yıllar içerisinde bir şekilde birbirlerine karışmıştır. Türkçedeki İngilizce kelimeler de aşağıdaki faktörler başta olmak üzere iletişimden kaynaklı birçok sebepten dilimize yerleşmiştir.
- Ülkeler arasındaki savaşlar ve işgal
- Ticaret gereği insanların iletişim halinde olma ihtiyacı
- Göç
- Spor müsabakaları
- Farklı ülkelere ya da kıtalara yapılan geziler ve turizm
- Politik ilişkiler
- Yabancılarla yapılan evlilik
- Bilimi ve buluşlar
- Teknolojiyi yakından takip etme ihtiyacı
- Müziğin evrenselliği
- Dünyayı basın yayın organlarıyla takip etme ihtiyacı
- Ekonomi
Türkçedeki İngilizce kelimeler dilimizde eş anlamlı sözcüklerin sayısını artırmıştır. Örneğin “holding” kelimesini ele alalım. Evet kelime esasen Türkçe değil, ancak kullanımı o kadar yaygınlaşmış ki Türkçe karşılığı “işletme” olmasına rağmen işletmeden daha çok kullanılıyor. “Gösteri” sözcüğü yerine “show”, “tam gün” yerine “full time”, “mısır gevreği” yerine “corn flake”… Bu ve benzeri çok kelimenin olması dilimizdeki eş anlamlı sözcük sayısını da artırmıştır.
Bazen İngilizceden geçen sözcükler aslını tamamen gölgede bırakır.Örneğin “lider” kelimesi “leader” sözcüğünden gelir ve Türkçesi karşılığı olan “önder” sözcüğünden çok daha fazla kullanılır. Bu durum ise anadilimizde bazı sözcükleri zamanla yok olma tehlikesiyle baş başa bırakır. Dil zamanla özünü kaybederek asimile olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Gelin Türkçedeki yabancı kelimeler ile güzelim dilimizi bozmayalım. Ana Dilimizi yabancı sözcüklerden arındırarak hak ettiği gibi tamamen Türkçe kullanalım. İngilizceyi de İngilizcenin hakkını vererek aksanlı ve akıcı konuşmaya dikkat edelim.
Teşekkürler