One Punch Man Garou Kimdir ?

• Anime: One Punch Man
• Ad: Garou
• Yer aldığı grup: Hiç bir grupta yer almamaktadır.
• Yaş:18
• Takma ad: Kahraman avcısı, İnsan canavar, Kurt adam.
• Yetenekleri: Rakibinin dövüş tekniğini kısa bir süre içerisinde çözüp öğrenebilir, bu yüzden fotografik hafızası çok iyidir, karşısındaki her kim olursa olsun onun savaş tekniğini çözerek onu alt edebilir.
• Boy: 1.77

Dış görünüm

İlk görülme

Kendisini one punch man mangası nın 39.1 bölümünde kahramanlar merkezinde görme fırsatımız olmuştur.

Kendisi nispeten anime de yeni bir karakterdir çünkü 2.sezonun 2.bölümünde karşımıza çıkmıştır.

Bu karakterin ilk görüldüğü bölümlerde tek bir amacı vardır, kendisini diğer canlılardan çok üst bir seviye’de göre kahramanları avlayıp “bir temiz dövüp.” hadlerini bildirmektir.

Bunu yapmasında ki en büyük motivasyon çocukluğunda yaşadığı travmalardan gelmektedir, bu travma ise çocukluğun beri var olan kahramanlardır.

Karakteri

Kendisi küçük yaşadığı haksızlıklar yüzünden aynı rengin farklı tonları olan kahramanları ve canavarları yok etmeyi amaçlar, nedeni ise masum insanların kahramanlar ve canavarlar yüzünden aynı çocukken kendi başına geldiği gibi zarar görmesini istememektedir.

Geçmişi

Takdir edersiniz ki garou nun yaşında olan çocuk kahramanların canavarları yok etmesine hayrandır ama garou hiçbir zaman kahramanlara hayranlık duymamıştır.

Nedeni ise kahramanların “canavar” yani insan yada hayvan olmayan bütün canlıları öldürdüğünü görmektedir ve bunu yanlış olduğunun farkındadır.

Bu düşüncesini travmaya çeviren olay ise ilkokul zamanında gerçekleşmiştir, aslında çok ama çok basittir ve garou çocuk hali ile bunu hiç bir şekilde durduramazdır.

Çünkü ilk okul arkadaşları okul aralarında sürekli “kahramancılık oyunu” adı altında 1 kişiyi kahraman seçer, diğer bir kişiyi de canavar olarak seçmektedir.

Bu oyunda garou sürekli ama sürekli canavar olarak seçilir, sınıfın “yüzünü hiç bir şekilde görmedik.” en popüler çocuğu olan tatsu ise kahraman olur.

Tatsu kahramanlık adı altında diğer 3 arkadaşı ile beraber garou’yu sürekli canavar yapar ve onu döver, bu durum bir gün garou’nun sabrını taşırır ve sınıfta bağırmaya başlar “dolup patlamış bir bomba yani.”.

Sınıf arkadaşlarına saldırır artık ama garou güçsüz olduğu için hiçbir şey yapamaz üstüne müdürün yanına gönderilir.

Garou müdürün fütursuzca konuşması yüzünden hiç bir açıklama yapamaz yada kendisini savunamaz ve böylece dünya’nın farklı olanlara karşı ne kadar acımasız olduğunu anlar.

O saatten sonra artık sadece güçlenmek istemektedir ve kendisi dövüş sanatları ustası bang’ın dojo’sunda bulur.

Bang’a tek bir soru sorar ve dojo’ya girer “sen güçlü müsün” diye.

Bang sorunun anlamını hemen çözer, bu çocuğun eğitime ve sevgiye ihtiyacı vardır.

Aradan yıllar geçer, garou 18 yaşına gelir ve bir gün dojo’da öğrenebileceği bir şey kalmadığını fark eder ve yanında ki arkadaşına “Hadi dövüşelim, ölümüne”der ve dojo’daki herkesi dövdükten sonra kovulur.

Hayattaki tek amacı olan kahramanları tek teker avlamaya başlar.

Günümüz

Bir gün genos, bang ve kardeşi bomb ile karşı karşıya gelir, bu savaşın sonu kendisi için kötü biteceğinin bilincindedir.

Bang ise artık öldürme peşindedir çünkü bütün öğrencilerini ölümün kıyısına getirecek kadar dövmüştür, bang abisi ile yapmaya yaklaşmıştır ama garou nun artık sabrı taşar.

Ve sonun bulundukları yeri patlatarak gücünü onlara gösterir, dikkatleri dağıldı sırada uçan bir canavar garou’yu yakalar ve onu canavarlar üssüne götürür.

Canavarlar üssünde ise bir şey fark eder, bu canavarların kahramanlardan hiç bir farkı yoktur, hepsi empati yoksunu ve kendi menfaatleri uğruna her şeyi yapmaya hazırdır.

Garou orochi ile göze göze gelir yani canavarlar kralı ile.

Kendisi aslında başka bir canavar tarafından kontrol edilen bir piyondur.

Orada garou’yu gerçek bir canavar yapmak isterler ama garou bu teklifi reddeder ve orada garou’yu bağlayıp ölüme terk ederler, aradan bir kaç gün geçer ve canavarlar üssünde Puri-Puri Prisoner bir çocuk olduğu öğrenir.

Kendisi çocuğu kurtarmaya gelir ama girdiği hücre kapısı garou’nun dur, garou’nun ellerini çözer ve onu kurtarmak ister Puri-Puri Prisoner.

Ama Garou bir anda kalkar ve Puri-Puri Prisoner’a saldırır ve onu yener, ardından onun peşinden Süper alaşım kara parıltı gelir onunla da dövüşmeye başlar.

Aradan bir kaç dakika geçer ve garou bir yumruk yer, yumruğun ardından uyanır yani kendisi bütün bu dövüş boyunca uykusunda dövüşüyordur.

Kendisi bu noktadan sonra aşırı derecede hızlı olmuştur ve hareket ettikçe yavaşlamak yerine daha da hızlanıyor dur.

Garou aynı saitama gibi kendi vücudunun sınırını kaldırmıştır.

Kendisi artık sınırsız bir şekilde gelişebilecek bir avcıdır.

“Yani kendisi artık saitama kadar güçlü olabilir, belki çok daha fazla.”

Bundan sonra ise olaylar birazcık ilginç bir hal alır ve kara parıltı bir noktadan sonra korkmaya başlar.

Kendisi kara parıltı nın gözündeki korkuyu görür ve ona kendisine yapılan haksızlığı yapmaz, onun canını bağışlar.

Garou işte bu yüzden benim en çok sevdiğim one punch man karakteridir, kendisi ne bir canavardır ne de bir kahramandır, kendisi bu eserin en özgün karakteridir.

Çünkü bu manga daki bütün karakter sıradan 2 gruba mensuptur ve kendisi bu sidik yarışı diyebileceğimiz kahraman vs canavar olayında zamanla sıyırmış ve çok daha yüce bir amaca hizmet etmek istemektedir, yani adalet istemektedir.

Bunun tek bir yolu vardır, kahramanların ve canavarların artık bir daha gelmemek üzere yok olması gerekiyordur, böylece artık masumlar yani kendisi gibi güçsüzler zarar göremeyecektir.

Benim gözümde gerçek kahraman garou dur.