1. Anasayfa
  2. Anime

Fate Animesi Karakteri Gilgamesh(Gılgamış) Kimdir?

Fate Animesi Karakteri Gilgamesh(Gılgamış) Kimdir?
0

GılgamışGilgamesh, Sümer Medeniyetinde Uruk şehir devletinin kralı olan antik bir kral ve yarı tanrıdır. Aynı zamanda Type Moon (Fate) serisinde de kullanılan bir karakterdir. Hikayeleri hemen hemen aynıdır. Gılgamış hikayesi büyük çoğunlukla hikaye ilerledikçe değişmektedir.

Fate hikayesinde geçen 4. Kutsal kase savaşı sırasında Tokiomi Tohsaka‘nın çağrısına cevap vererek onun adına savaşmıştır.

Resmi Bilgiler:

  • Japonca Adı: Girugamesshu, ギルガメッシュ
  • Diğer Adları: Archer(Okçu), Kahramanlar Kralı, En Eski Kral
  • Tür(leri): Hizmetkar, Kahraman Ruhu, Yarı Tanrı
  • Cinsiyet: Erkek
  • Boy: 1.82 cm
  • Sevdikleri: Kendisi, Güç, Saber(Kısmen)
  • Sevmedikleri: Kendisi, Yılanlar
  • Yetenekleri: Büyü, Zenginlik, Tanrıvari Özellikler

Gılgamış’ın Geçmişi

Gılgamış ve Enkidu

Gılgamış, Uruk kralı Lugalbanda ve Tanrıça Rimat-Ninsun’un birlikteliklerinden doğmuş bir yarı tanrıdır. İnsan olduğundan çok tanrı olarak doğmuştur. İnanılmaz bir güç ve kibir ile kutsanmıştır. Gücü ile Uruk’u çevrelemiş ve demir yumruk ile yönetmiştir.

Her tarafı canavarlar ile dolu bir dünyada insanlar bu Uruk surlarının arında olmaktan çok şikayetçi değildiler. Gılgamış ve halkı arasında yarı memnuniyete dayalı bir ilişki vardı. Onun gücü, kibri ve Tanrıça İştar ile olan münakaşası pek çok tanrının rahatsız olmasına sebep oldu.

Tanrılar onu yok etmek için Enkidu isimli varlığı yarattılar. Enkidu’nun görevini anlaması uzun sürdü. İnsanlığı ve görevini anlayıp Gılgamış’ın peşine düştüğünde bir çocuk ile karşılaştı. Enkidu uzun yıllar Gılgamış’ın büyümesini bekledi. Enkidu ve Gılgamış arasında yaşanan savaşta bir kazanan olmadı ama o gün ki savaştan sonra arkadaş olmaya karar verdiler.

Gılgamış sonunda dünyanın en zengin kralı olmuştu. Tüm hazinesini ve silahlarını gücü ile açtığı bir cep boyutunda taşıyordu. Bu güç, zenginlik ve ihtişam Güzellik ve Doğurganlık tanrıçası İştar’ın ilgisini çekti. Onunla evlenmeyi teklif etti. Bu durum Gılgamış tarafından reddedilince İştar babası Anu’yu onu yok etmesi için ikna etti.

Tanrıların en güçlü silahı Gök Boğası Gugalanna onların üstüne salındı. Enkidu ve Gılgamış birlikte çalışarak bu canavarı yok ettiler. İştar deliye döndü ve diğer tanrıları en güçlü silahlarını yok ettiği için kışkırttı.

Tanrıların iradesi ile idam kararı verildi ve Enkidu ilk var olduğu şeye yani bir kile dönüşerek yok oldu. Bu durum Gılgamış’ın hayatının dönüm noktalarından birisi oldu. Gılgamış o güne kadar ölüm konusunu hiç düşünmemişti. Kendisi kadar güçlü bir arkadaşı ölünce ölümün kendisini de bir gün bulacağı aklına geldi.

Gılgamış bir hayat süren bir yolculuğa çıktı. Sonunda Ölüler diyarının dibinde ölümsüzlüğü sağlayan bir bitki buldu. Bitki ile Uruk’a dönüp kendini ve bedenini sefil durumdan kurtardıktan sonra test etmeye karar verdi. Yolculuğunun onu kirletip bitap düşürdüğünü fark etti. Bir su kenarında temizlenmek için durduğunda hiçbir özelliği olmayan sıradan bir yılan bitkisini çaldı. O yılan sonsuz gençliğe kavuşup ortadan kayboldu. Gılgamış hayatın işleyişine gülmekten kendini alıkoyamadı. Küfretmeden ve şikayet etmeden kendi aptallığına gülerek şehrine döndü. O günden sonra yılanlardan nefret etmeye başladı.

Gılgamış’ın Görünümü

Tam Zırhlı Hizmetkar Gılgamış

Mezopotamya tanrılarının genel özelliklerine sahiptir. Soluk ve açık bir ten. Kırmızıya çalan keskin gözler. Altın sarısı saçlar. Uzun ve ince bir vücuda sahiptir.

Genellikle üstü açık yarım bir zırh giyer. Başında krallığının simgesi olan bir taç vardır. Bu taç yarı kavuk yarı boynuza benzer.

Gılgamış, Hizmetkâr formunda tamamen altın bir zırh ile ortaya çıkar.

Gılgamış’ın Kişiliği

Yarım Zırhlı Hizmetkar Gılgamış

Gılgamış’ın kişiliğini anlamak için hikayesine dikkat etmek gerekir. Öncelikle bir insan değildir. Anormal şartlar altında inanılmaz bir güce sahip birisi olarak doğmuştur. Bu yüzden baskıcı ve kibirli bir kişiliği vardır. Gücünü ona kanıtlamayan herkesi alt tabakadan yani halktan görür.

Kişileri ve olayları İyi ya da Kötü olarak değerlendirmez. Ona göre iyi ve kötü göreceli kavramlardır ve eşit davranılmalıdır. Pek çok kibirli özelliği yüzünden en nefret ettiği ve en sevdiği kişi kendisidir. Nadiren de olsa kendisi kadar narsist ve kibirli kişiler ile arkadaşlık sayılabilecek yakınlık kurmuştur. Ozimendiyas, Büyük İskender gibi bazı güçlü ve despot liderleri arkadaşı olarak görmüştür.

Değerli hazinelerin hepsine sahip olsa da içgüdüsel olarak silah ve hazine toplama eğilimindedir. Bazen olmayan silahları toplamak için kendisini alıkoyamaz. Çağırıldığı zaman ve dönemin durumuna göre tuhaf bir ruh haline bürünür. Modern çağa hemen uyum sağlar ve işleyiş biçimine uyar. Başka bir çağda o çağın gereklerine uyar.

Gücü ya da özelliklerinden dolayı olsa gerek ölüm gibi bir kavram onu endişelendirmez. Tekli ve ya toplu ölümlerden rahatsızlık duymaz. Birilerini öldürmek genellikle onu rahatsız etmez. Çocukları ya da kadınları ayırım yapmaksızın öldürür. Buna rağmen cani birisi değildir, belli bir sebepten düşman olmadığı kimseyi öldürmez. Kendi ölümü de Fujimaru’ya kendisini kalkan ettiği için olmuştur.

Gılgamış’ın İlişkileri:

Gılgamış ve Enuma Elish

Artoria Pendragon(Saber): Kendi kibrinden dolayı kimseyi sevemeyen Gılgamış ilk defa hizmetkar olarak çağrılışının ardından Saber’e aşık olmuştur. Onun aşkı çoğunlukla şiddet ve sapkınlık seviyesindedir. Bir kaç defa evlenme teklifi etmiş ve her reddedildiğinde silahlarını ona ateşleyerek yaralamıştır. Saber’i ulaşmayacağı bir yıldız olarak nitelendirmektedir. Saber onu yenince “Bazı şeyler sırf kimse sahip olamadığı için güzeldir” demiştir.

Emiye Shirou: Emiya gördüğü her silahın benzerini düşünce gücü ile yapabildiği için ondan nefret eder. Bir defasında Emiya tarafından yenilmiştir. Emiya onun savaçıdan çok kral olduğunu fark etmiş ve bunu avantaj olarak kullanmıştır.

Karna: Kendisi gibi güçlü ve kibirli olan Karna’ya saygılı davranır. İkisi de Okçu sınıfının en üstün üyeleri olduğundan birbirlerine saygılı davranırlar.

Ishtar(İştar): Tam anlamı ile nefret ettiği birisidir. Aralarındaki husumetin arkadaşının ölümüne sebep olmasından ötürü ona kızgındır. İştar, Rin Toshaka’nın bedeninde yeniden doğduğunda bunu bir gelişme olarak görmüştür. Karakterinin dengelendiğine inanmıştır.

Ozymandias(Ozimendiyas): Antik mısır firavunu Ozymandias ile iyi anlaşır. Birbirlerine inanılmaz derecede benzerler. Güç ve ihtişam ortak özellikleridir.

Kirei Kotomine: Onun ilginç birisi olduğuna karar kılmıştır. Bu yüzden orijinal efendisini öldürtüp Kirei’ye hizmet etmeye başlamıştır.

Notlar:

  1. Gılgamış, ilk çağrıldığında Tokiomi Tohsaka onun ölümsüzlük bitkisini çalan yılanın derisine sahipti. Bu yüzden geldi.
  2. Kutsal Kase savaşına ilgi duymadı çünkü kendisinde zaten olduğunu iddia ediyordu. Gerçekten de varmış hem de iki tane.
  3. Unlimited Blade Works’de Gılgamış kasenin bir silah olduğunu anlayıp insanlığı kırmayı planlamıştır.
  4. Her tür silaha sahip olduğunu ve hazinesinin tüm dünyanınki ile eşit olduğunu söylemiştir.
  5. Babil kapısı isimli boyut sihri ile tüm hazine ve silahlarını yanında taşır.
  6. Babil kapısında içki ve benzeri şeyler de bulundurur.
  7. Enuma Elish isimli özel ve son derece güçlü bir silahı vardır ve nadiren kullanır.

Kaynaklar:

Gilgamesh – Fandom.Com

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (0)

  1. 26 Şubat 2023

    Teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir